imagocular

imagocular

R. Feynman'dan bilince dair

Evrenin bugünkü görüntüsünden etkilenen hiç kimse yok mu? Bilimin bu değeri şarkıcılar tarafından görmezlikten geliniyor: Bu konu hakkında bir şarkı veya şiire rastlama şansınız çok azdır; yalnızca geceleri verilen bilimsel derslere rastlarsınız. Ne yazık ki henüz bilim çağında yaşamıyoruz.
Belki de bu sessizliğin sebeplerinden biri, müziği nasıl okuyacağınızı bilmiyor oluşunuzdur. Örneğin bir bilimsel makalede şöyle yazabilir: “Fare beyninin içeriğindeki radyoaktif fosfor, iki haftalık bir periyotta yarı yarıya azalır.” Şimdi, bu ne demektir? 
Anlatılmak istenen şey, bir farenin beynindeki aynı zamanda benim ve de sizin beyninizdeki fosforun iki hafta önce orada bulunan fosforla aynı olmadığı; başka bir deyişle beyindeki atomların başka bir şeyle yer değiştirmiş olduğudur; iki hafta önce orada olanlar artık orada değildir. 
O halde zihin dediğimiz şey nedir? Bilince sahip olan bu atomlar da neyin nesidir? Bunlar geçen hafta yediğimiz patateslerdir! Şimdi onlar zihnimde bir yıl önce olup bitenleri, yani çok uzun zaman önce değiştirilen bir zihni hatırlayabilmektedir.
Benlik diye adlandırdığımız şeyin yalnızca bir dans veya örüntü olduğunu kavramamız, beyindeki atomların yerine başka atomların gelmesi için ne kadar zaman geçmesi gerektiğini anlamamızı gerektirir. Atomlar beynime girer, dans eder ve sonra da çekip gider; her zaman dans eden, ama önceki dansı hatırlayıp onun aynısını yapan yeni atomlar vardır. 
R. Feynman, Başkalarının Ne Düşündüğünden Sana Ne? (Alfa Bilim Dizisi, s. 224)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder